Ocak ayı bizim için dolu dolu geçti. Kaç gece – gece yarılarına kadar dışarılarda vakit geçirdik. Arkadaşlara ev gezmelerine gittik. Tiyatroda Rumuz Goncagül‘ü izledik. Bugüne kadar izlediğimiz en güzel tiyatroydu diyebiliriz. Geçen ay izlediğimiz Taziye kadar güzeldi. Müzikal tarzındaydı. Canlı seslendirilen şarkılar ve danslar eşliğinde konu ve oyuncular harikaydı. Oyundaki karakterlere bayıldık. Sözlü replikler kadar hareketli replikler yanımızda geldi. Erol Evgin’e benzeyen damat adayının parfüm sıkışına hala güleriz. Konu olarak kendine uygun eşi gazete sütunlarında mektuplaşarak arayan bir genç kızın talibi olan damat adayları ile başından geçen komik olaylar anlatılıyor.
Emre Aydın konserine gittik. Tam bir facia olmalı Emre Aydın için. Kocaman spor salonunda 500 kişi anca vardı. Bu yüzden olsa gerek konser tam 3 ssat geç başladı. Diyarbakır’da Emre Aydın seven pek yok sanırım. Bilet fiyatlarının pahalı olması ve hemen sonraki günde Şebnem Ferah konseri olması konseri kötü etkiledi diyebiliriz. Az ama öz kişiler ile daha iyi oldu. Fakat performans olarak iyidi diyebilirim. Emre Aydın kilo almış. Diyarbakır’a ikinci gelişiymiş. Söylediği şarkıları bir süre en önden izledik sıkılınca tribünlere oturduk. Konseri sonuna kadar izledik. Bu arada 3 Martta TEOMAN geliyor. Mutlaka gitmeliyim. En önden izlemeliyim. 2 tane kitap okudum. Biri Allah de Ötesini Bırak. Diğeri Elif Şafak’ın kitabı Şemspare. 3. süne başladım. Sadece Sevmek Yetmez, Mustafa Topkara’nın kitabı. Çok sürükleyici. Bir oturuşta 2 saat kitap okumuşum. Sayısız film izledim. Geniş film arşivim var. Diyarbakır içinde dolaştıklarımızı saymıyorum. Bugün 2 tane yer altı çarşısı keşfettik. Avmler sonrasında eski yer altı çarşıları ölü şehirler gibi olmuş. Bakırcıları gezdik. Tanrıkulu Bakırcılık Diyarbakır’dan bir şeyler almak için gezilecek en güzel yerlerden. El işi bir çok bakır ürünü var. Fakat fiyatları da pahalı. Eşim Sakarya’ya gidecek bide onu da katarsak baya aktif bir sosyal yaşantımız oldu bu ay.