Bugün buranın çeşitli ilçelerine gittik. Büyük şehirde yaşam sonrası küçük ilçelere gitmek çok değişik bir ortama sokuyor insanı. Gezecek yer çok kısıtlı. Sürekli aynı dükkanları ve aynı mekanları gezmek zorundasınız. Merkeze gitme imkanı ilçede yaşayanlar için kısıtlı. Küçük ilçeler merkeze göre daha da ucuz oluyor. Herkes birbirini tanıyor diyebiliriz. Marketlerde satılan sebze ve meyveler doğal. Çünkü kendi mahsulleri. Bu yüzden de daha lezzetli sebze ve meyveleri var. Kafa dinlemek için güzel yerler küçük köyler ve ilçeler. Sessiz bir ortama gidip dinlenebilirsiniz. Dikkat ettiyseniz ayrıntıya girmiyorum. Neresi falan söylemiyorum. Bilinçli. Ben kendi memleketimde 60-70 bin nüfuslu bir ilçede yaşıyorum ama şehirden farksız her imkan var. Ekonomi ile doğru orantılı sanırım bu. Ne kadar talep olursa o kadar arz oluyor. Arz çoğaldıkça insanların yaşam kalitesi de artıyor.
Zaman çabuk geçiyor. Evleneli, düğünümüzü yapalı 1 ay oldu. Geçen sene bugün babamın iş kazası geçirmesi münasebeti ile Soma da idim. Zaman akıp geçtiği gibi dünya çabuk değişiyor. O zamandan bu yana bacaklarında 5 kırık olan ve platin takılan babam tekrar iyileşti. Bazı insanlardan uzaklaşıyoruz ve hayatımıza yeni insanlar giriyor. Evlendim artık yalnız değilim biliyorum ama Annemi de çok özledim… Bize çizilen kaderde adım adım ilerliyoruz.