Askerlik bitti. Memleketime geleli 5 gün oldu. Ortama hemen alıştım. Askerde cidden her türlü zorluğa alıştım. Her sabah erkenden kalp her gece nöbet tuttum. Kısa dönemler olarak bize son güne kadar nöbet yazılmasına çok bozulduk. Şimdi biz olmadan tutuyorlar o nöbetleri. Nöbeti yazan kişi biz giderken bizimle görüşmek için inmedi bile. Kimsede hayır dua etmedi zaten onun için. Bi onun ile bide Z…. ile vedalaşmadık. Diğerleri ile son kez olduğu için vedalaşıp helallik dilendik. Daha önceden planladığımız üzere kaçar adım çıktık nizamiye kapısından. Sonra taksiye bindik ben kızılayda inip güzel bi kahvaltı ettim son kez Ankara’da.
Aylar öncesinden alınmış uçak biletimi çıkarıp havaalanına gittim. Bekleme salonunda bi kaç saat o güzelim klasik müziği dinleyip aldığım gazeteyi okudum. Habertürk gazatesini okuyorum. Beni doyuruyor. Uçağa binerken çok heyecanlanmasamda bulutların üstünde olduğumu bilmek çok şaşırtıcı bir duyguydy benim için. Denizin üzerine serpilmiş beyaz çiçekler gibiydi bulutlar. 1 Saatte İzmir’e gelip garaja gittim. Metrodaki eleman beni kendi firmalarına çekmek istesede ben Anadoludan biletimi almıştım bile. Bergama’ya gelince hemen taksiye atlayıp kapının önüne geldim. İlk zamanlarda rüyadayım, ben hala askerim sanıyordum ama artık alıştım.
Şimdi tek iş kaygım var. Ne iş olur nasıl iş bulurum benim için büyük bi merak ve stres konusu. Hayat kim ne derse desin çok zalim ve zor.Şimdilik yazmak istediklerim bu kadar. Yazmadıklarım iki katı vardır.